Trabzonbasket.com yazarlarından Emre Ergenç'in Halil Üner ile yaptığı röportaj..
Emre Ergenç(E.E.) : Hocam müsadenizle önce bu sezonun flaş takımı Beşiktaş ile başlayalım. Beşiktaş’in bu sene yakaladığı başarı hakkında değerlendirmenizi alabilir miyiz? Ayrıca sizin de sıklıkla vurguladığınız Türk antrenörlerin başarısı açısından Ergin Ataman ciddi bir aşama yaptı diyebilir miyiz?
Halil Üner: Birincisi, ben Türk antrenörlerinin hem basketbolda hem futbolda yani takım sporlarında, Avrupadaki hiçbir antrenörlerden eksik olmadığını, hatta fazlaları olduğunu düşünüyorum. Çünkü Türk insanına has olan kıvrak zekaya sahipler. Basketbol özellikle, santranç oyunu gibi ama hızlı düşünerek oynanmak zorunda. Onun için Türk insanının zekasının Avrupalıdan daha ileride olduğuna inanıyorum ben. Dolayısıyla da Türk antrenörünün başarılı olmasını hep çok istedim. Bir antrenörün başarılı olmasındaki en önemli etken de yönetimin ve kamuoyunun onun arkasında durması. Türk antrenörlerinin de, arkasında durulduğunda başarılı olacağını Ergin gösterdi ve ben onun bu seneyi Beşiktaş ile birlikte çok başarılı bitirmesine en çok sevinenlerin başında geliyorum.
E.E.: Kadrosunun dar olduğu sıklıkla vurgulandı, gelen başarıya bu pencereden bakınca ne diyorsunuz?
Halil Üner: Beşiktaş’ın kadro derinliği olmadığı eleştirisine katılmıyorum ben. Kadro derinliği var. Beşiktaş’ta özellikle yaratıcı oyuncu sayısı diğer takımlardan daha da fazla. Bu da antrenörün başarısıdır. Düzgün bir kimya kurmuş. Çünkü antrenörlük sadece sahaya çıkıp koçluk yapmak değil; iyi ve düzgün bir kimya kurmak, camiayı iyi yönetmek, yönlendirmek ve o kadrodan gerekli performansı almaktır. Bütün bunların hepsinin toplamı koçluğu ifade ediyor.
Bütçe ikinci plandadır. 5milyon euroluk kadro da aynı, 50milyon euroluk kadro da aynı. Kimyayı düzgün kurduğunda da, 5milyon euroluk kadroyla büyük başarılar elde edebilirsin. Bu bakımdan Beşiktaş, doğru yapılanma ile bu sene başarıyı yakaladı diye düşünüyorum.
E.E.: Bu sene Euroleague’deki Olympiakos örneğiyle bağdaştırılabilir mi?
Halil Üner: Olympiakosun bütçesi, bir sene önceki 50milyon eurodan 25 milyon euroya düşmüş, küçülen kadro 25 milyon euro! 3’te 1 oranında azaldı, yarıya düştü gibi ifadelerle resmedilen Olympiakos bütçesinin, bir sene önce 40 ila 50 milyon euro arasında olduğunu biliyorum ben. Onların muhasebecisi olmadığıma göre tam bilemem ama dedikodulara göre 40dan aşağıya olmayan bütçeleri vardı. Onun yarısı 20-25 arası yapar. Hadi hatırın için 15 diyelim Emre, 15 milyon euro da iyi paradır. Ayrıca orda Yunan milli takımında oynayan yıldız oyuncular var. O yüzden bu başarılar öyle tesadüfi şeyler değil.
E.E.: Peki koç, daha genelleştirirsek, Beko Basketbol ligindeki takımların, belli bir bölümü artık organizasyonlarını ve sistemlerini oturtmuşken, diğer tarafta da ciddi bir bölümü sezonluk organizasyonlar yapıyor, ardından sponsorsuz kalma, ekonomik darboğaza girme, lige devam edip etmeme gibi sorunlarla karşılaşıyorlar. En canlı örneği Beşiktaş olsa gerek. Sizce neden Türk basketbolunda hala bu sallantıları yaşamaya devam ediyoruz?
Halil Üner: Bu sponsorluk yasası çıktıktan sonra, müesseseler; örneğin Ülker bu konu da çok doğru hareket etti kendi takımını kapatıp camia takımlarına sponsor olarak basketbola çok önemli destek verdi. Telekomda tahmin ediyorum şimdi aynı yolda. Telekom da ülke basketbolumuzun en önemli lokomotiflerinden bir tanesi. İlerde Efes Pilsen de bu konuda Beşiktaş ile alakalı oraya yönelecek diye düşünüyorum ben. Ancak o zaman uzun vadeli planlar yapılabilir. Çünkü bu şirketler çok ciddi şirketler. Sponsor oldukları kulübe de kendi şirketlerini yönetir gibi uzun vadeli makro planlarla geliyorlar. Bu planlar sayesinde olay daha düzgün bir hal alıyor. Diğer kulüpler, bazen sezonluk bazen de 3-5 aylık programlar ile ilerlemeye çalışıyorlar ve önlerini göremedikleri için uzun vadeli yatırım yapamıyorlar. Öyle olunca idareciler kalıcı olmuyor bu tip camialarda. Kalıcı olmayan idareci de başarısızlıkta ilk önce antrenöre cezayı kesiyor, antrenörü değiştirerek olayı kamufle etmeye çalışıyor. Aslında tam tersi antrenör iyi seçilip uzun vadeli birliktelikler olduğunda ekol olunur.
E.E.: Edirne, Hacettepe gibi takımların geleceği hala belli değil. Malum Telekom farklı adımlar attı. Tüm bunlar olurken, Trabzonspor olarak bir fırsat yakalanabileceğini düşünüyor musunuz, yoksa geçen sezon sonu dediğiniz gibi, düşmek belki de Trabzonspor için yeniden yapılanma için zaten bir fırsat olarak mı görülmeli?
Halil Üner: Yok, bu fırsatlar sayısal loto oynamak gibi birşey. Demin anlattığım gibi makro planlar çerçevesinde bakmak lazım. Trabzonspor çok büyük bir marka. Trabzonspor, bu markaya yakışacak bir basketbol organizasyonu kurmak zorunda. Onun için de bu sene, evet üzücü bir şey yaşadık ‘düşmedik aslında düşürüldük’, ama bu bizim ileriye bakış açımızda, yeniden yapılanmanın ve makro planın bir başlangıcı olacak. Bende bu anlamda diyorum ki, şimdiden ilk dördün arasına girecek Trabzonspor’un temelini atalım, bu geriye çekiliş bunun hazırlığı olsun diyorum.
E.E.: Koç, son değişiklikle birlikte TB2L’deki 1+1 kuralı değiştirilerek, 2 yabancı uygulamasına geçildi. Türk oyuncuların ciddi bir tepki koyacağı görülüyor sosyal medyada. Bu konuda sizin fikriniz nedir?
Halil Üner: Şimdi çok saçma birşey. Yani 1+1 de saçma, 1.ligdeki 3+2 de saçma. Adama tam sezonluk parayı veriyorsun, ondan sonra benchte oturtup 40 dakikayı yirmi yirmi paylaştırıyorsun. Bu kadar zengin bir ülke değiliz biz, bu kadar lüksümüz yok bizim. Ya 1 yabancı olur 2.ligde yada 2 yabancı olur. 1+1’e geçtikten sonra, artık 2 yabancı oynamalıya gelinmesi normaldir diye düşünüyorum ben.
E.E.: Anladığım kadarıyla düzeltmenin doğru olduğunu ifade ediyorsunuz, ama sizce yerli oyuncuların gelişimi açısından 2.ligde 1 yabancı mı olmalı, 2 mi?
Halil Üner: O Türk basketbolunun, Türk basketbolunu yönetenlerin makro planıyla alakalı bir durum. Eğer 2.lig 1 yabancı olacaksa, 1.lig de 3 yabancı olmalı. 3+2 olmamalı. Yani iki ligin arasında böyle uçurum olamaz.
E.E.: Koç gelelim Trabzonspora. Öncelikle şu durumu bir netleştirelim, seneye Trabzonspor’da mısınız? Trabzonspor ile 3 yıllık anlaşma yaptığınız söyleniyor, doğru mu?
Halil Üner: Ben Trabzonspor’a, Mehmet Yiğit Alp’e, Levent Erkuloğlu’na, yönetime ve Sadri Bey’e, bu takımı tekrar Beko Basketbol ligine çıkartacağımın sözünü verdim. Benim verdiğim sözler imza altına alınmak zorunda değildir, o iş bitmiştir, Trabzonspor bana 3 yıllık bir öneride bulundu, ben onun da sözünü verdim, daha henüz imzalamadım ama Cuma günü herhalde imzalarım. Etraftan doğal olarak transfer teklifleri var, ama bunlar benim sözümü tutmayacağım anlamına gelmiyor. Kısacası devam.
E.E.: Transfer sezonu, gerek Trabzonspor, gerekse coğu TB2L takımı için oldukça sessiz geçiyor, sizde çalismalar ne durumda? Gerçek anlamda anlaştığınız oyuncular var mı ?
Halil Üner: Herkes yabancı sayısı konusundaki kararı bekliyordu. Karar belli oldu, artık bu haftadan sonra hareket başlar. Takımlar bu yeni çerçeve doğrultusunda takımlarını kurmaya başlarlar bu hafta. Trabzonspor olarak biz de, bu karar sonrası yönetimle bir toplantı yapacağız. Önceliğimiz 2 tane çok iyi yabancı oyuncu almak. Bu oyuncuların mevkiisini belirledikten sonra, o mevkiideki en iyi yabancıları alacağız. 1.ligdeki bazı takımların bile alamayacağı kadar iyi yabancılar alacağız.
E.E.: Bu iddaalı bir açıklama oldu koç.
Halil Üner: Evet, bana o şekilde gelecek oyuncular var, o oyuncuları alıp yanına Türk oyuncuları takviye edip takımı kuracağız. Düşündüğümüz bütün oyuncularla görüştük. Türkiye’deki her oyuncu, Trabzonsporun ismi ve hedefleri doğrultusunda, benim ismimde ortada, bizim hedefimize ortak olmak isteyecek oyuncular zaten gelecekler. Biz bunların arasından seçme yapacağız.
E.E.: O zaman görüşme var ama anlaşma yok diyorsunuz.
Halil Üner: Evet, zaten şunu da söyliyim ben, bu bilgiyi paylaşmadığımız şeklinde düşülmesin. Benim transfer felsefemde bitmeden oyuncu ismi söylemem. Sebebi de basit, isim duyulduğu anda rekabete girmek isteyen takımlar, Halil hoca istiyorsa bu muhakkak iyidir deyip rakamı yukarı çekme ihtimalleri fazla. Onun için transferler bittiği gün ilk Trabzonsporlular duyacaktır.
E.E.: Halil hocam, geçen sezon küme düşme potasında hakemler tarafından canınız çok yakıldı ve gerek siz gerekse yönetim zaman zaman sert mesajlar verdiniz ancak basketbol camiasi tarafından eleştirildi bu mesajlar. Ancak playoff’lar başladığında gördük ki, FB, GS, Anadolu Efes, Banvit, tüm takımlar hakemler hakkında sizden daha sert açıklamalar yaptılar ve aynı kesimlerden aynı eleştiriyi almadılar. Trabzonspor’a karşı bu tutumun sebebi sizce nedir?
Halil Üner: Sahada kuvvetli olacaksın, sahada kuvvetli olurduğumuzda,yani sportif başarı olarak daha yukarılara çıktığımızda sözümüz daha dinlenir olacak. Yani sportif başarıyla yakından alakalı bu. İkincisi biraz benle alakalı, ben bu camiada, içindeki herşeyi söyleyebilen, sivri, agresif, delikanlı, artık ne dersen de öyle tanınırım ama helal olsun Fenerin koçu Spahija benden, hepimizden daha erkekmiş. Çıktı herşeyi söyledi. Onun söylediklerine iyi bakın.
Ha bu arada, ilahi adalet de, geçen sene başımıza gelenlerin bazılarını açığa çıkardı, bu kadarını söyleyeyim ben.
E.E.: Bu sene TB2L’de yeni katılımlar, iddaalı takımlarla birlikte zor bir sezon size bekliyor olacak. Yeni sezonla ilgili düşünceleriniz neler koç?
Halil Üner: Zor sezon olacak ama biz çıkarız 1.lige tekrar, bizde sorun olmaz. Ama bizde önemli olan çıktığımız anda 1.ligde şimdi kuracağımız kadronun ne kadarını değiştireceğiz, ne kadarını değiştirmeyeceğimizdir. Kaç kişiyi 1.lige taşıyabileceğiz başarı o bizim için.
E.E.: Yani hocam, hedef Trabzonspor’u 1.lige çıkaracak bir kadrodan ziyade, 1.ligde de devam ettirebileceğiniz bir kadro kurmak mı?
Halil Üner: Evet, hedef 1.ligde de bizi devam ettirebilecek bir kadroyu şimdiden kurmak. Onun için acele etmiyoruz. Alacağımız 2 yabancı da 1.ligde oynamalı. Alacağımız Türk oyuncuların %70’i de 1.ligde oynamalı. Geçen sezon 2.ligde 1+1 kuralı varken, 4 yabancıya kadar sözleşme imzalanabiliyordu. Şimdi yeni kural direk 2 yabancı sahada olabiliyor, bu yeni duruma göre sözleşme imzalama sayısı da değişecektir bence. Göreceğiz. Bu demek değil ki, 5 olsun, 5 oyuncu getireceğiz. Ben ‘+’ meselesine karşıyım. Bekleyen oyuncu faydadan çok zarar getirir. Antremanda konsantreyi kaybettirir. Diğer iki tane oyuncu sorumluluk taşımazlar, istenen rekabet olmaz. Rekabet ilk 12 içinde ilk 5e girmek için olur. Kısacası çıktığımızda biz ancak 1.lig statüsüne göre alacağımız 2 yabancı ve 2-3 Türk oyuncuyu, yani 4 oyuncu değiştirerek 1.ligde tekrar hedeflerimize yürüyebilmeliyiz.
E.E.: Son olarak Trabzonspor taraftarına söylemek istediğiniz birşey var mı koç?
Halil Üner: Benim burda bulunma sebebim, birçok transfer teklifi de varken, Trabzonspor seyircisinin basketbola sevgisinin müthiş artmış olması ve küme düşen bir takım olmamıza rağmen, takıma, basketbola ve bana gösterilen sevgidir. Bu sene onlara bu sevginin karşılığını ödeyeceğiz. Bu tamamen gerçek hislerim.
E.E.: Çok teşekkürler hocam. Başarılar...
Halil Üner: Ben teşekkür ederim, tüm Trabzonsporlulara sevgilerimi iletiyorum.