Tofaş Kaptanıyla Konuştuk

23 Aralık 2011 Cuma

Bir Fenerbahçe Ülker Destanı(Top 16 Yolunda Fenerbahçe Ülker)!!!


Sezon başlarken takıma yeni takviyeler yapılmıştı ve sakatlıkların üzeri biraz örtülmeye çalışılmıştı.Yine de Engin Atsür,Marko Tomas ve Mirsad Türkcan sakattı.Önemli eksiklikler vardı ve sezona böyle başlamak zorundaydı Fenerbahçe Ülker.Euroleague elbette farklı bir sahne,farklı bir hava ve ortama sahipti.Her takım liginden farklı oynuyordu Avrupa arenasında.Fenerbahçe'de artık gediklisi olduğu bu arenada taraftarların beklentileri doğrultusunda geçtiğimiz senelerdeki havasını yakalayıp oynamalıydı.Başlangıç hiçte iç açıcı olmadı.İlk maçında Caja Laboral'e karşı Abdi İpekçi'de gelen mağlubiyet hiçte beklenen bir durum değildi.Takım daha tam oturmamış ve en önemlisi 3. çeyrek sendromlarının başlangıcı olmuştu.Nba'den gelen Sefolosha,Sayı kralı olarak gelen Bogdanovic,Engin Atsür yokken Ukic'e yardımcı olması beklenen Jerrells ve 4 numara açığını kapatması beklenen Gist takıma daha adapte olamamıştı.
2. maçta deplasmanda Olympiacos ile karşılaştı Fenerbahçe.Oly'nin kötü zamanlarından birisinde yakalamıştı ve kazanması için her şey mümkündü.Nitekim maçta tam istenildiği gibi başlamıştı.İlk yarı rüya gibi bir oyun vardı ve farklı öndeydi Fenerbahçe.Tabi ki 3.çeyrek sendromu başlayana kadar.2.yarının başlamasıyla her şey değişti,rüzgarı ve seyirciyi arkasına alan Oly maçı kazandı bu en zor zamanında.Bu maçta Sefolosha takımın en iyisi olarak öne çıkıyordu.Maç adına sevindirici bir haber de Engin Atsür takımıyla birlikte Euroleague'de ilk defa 
sahada yer aldı,fakat süre alamadı.
3.maç evinde Nancy ile oynayan Fenerbahçe Euroleague'de ki ilk galibiyeti almayı yine kendine özgü bir şekilde başarıyordu.Kendine özgü dememim sebebi süper yüzdeyle oynanan ilk yarıdan,20li sayılara çıkan farktan sonra yine 3. çeyrek sendromu ve rakibin direnişiyle maçı yalnızca 4 sayıyla kazanabilen bir takım vardı sahada.Bu elbette taraftar açısından hiç rahat maç izleyemeyecek miyiz sorularının sorulmasını haklı çıkartıyordu.Guard rotasyonu hiç çalışmadı bu maçta fakat geri kalan her oyuncu ortalama üstü bir performans sergiledi.
4.maçta Bilbao deplasmanında ilk deplasman galibiyeti geliyordu.Takımın yeni isimlerinden Bogdanovic ve Jerrells bu maçta yıldızlaşıyorlardı.3.çeyrek sendromu yoktu bu maçta fakat ironik bir durum olarak 2.çeyrek yalnızca 6 sayı atılabilmişti.Buna rağmen maç kazanmak etkileyiciydi.
5.maç evinde Cantu ile oynadı Fenerbahçe.Büyük bir çekişmeye sahne oldu maç.1 defa uzadı ve maçı 2 sayıyla Fenerbahçe kazanmasını bildi.Takım üst üste 3. kez maç kazanmıştı ve taraftar artık havaya girmişti,en önemlisi takım da artık inanıyordu kendine.
6.maçta deplasmanda Caja Laboral ile karşılaşıyordu Fenerbahçe ve ilk maçta evinde aldığı mağlubiyeti telafi edip olası bir averaj hesabından avantajlı olmak istiyordu.Devreyi ve 3. çeyreği önde tamamlayan Fenerbahçe maç sonunda rakibin üçlüklerine engel olamıyor ve maç uzatmaya gidiyordu.Uzatmada maça tutunamayıp Laboral'den 2. mağlubiyetini alıyordu.İlginç olan bir durum ise Engin Atsür 2. maçtan beri kadroda olmasına rağmen hiç süre alamıyordu.
7.maçı evinde Olympiacos ile oynadı Fenerbahçe.Maçı belki de sezon başından beri beklenen katkıyı veremeyen iki guardı sayesinde kazandı.Sayı averajını lehine çevirdi.Taraftarını ve takımı ateşledi en önemlisi de grup liderliğine yerleşti.Jerrells ve Ukic bu maçta muhteşem performans sergiledi.Tabi ki Ömer Onan'ı es geçmemek lazım.Oly'nin en önemli ismi Spanoulis'i ekarte ederek maça etki etmesine izin vermedi.Nba'de lokavtın sona ermesi nedeniyle Sefolosha bu karşılaşmada son kez Fenerbahçe forması giydi.Takımda bulunduğu süre içinde tüm profesyonelliğini sahaya yansıtan yıldız oyuncu taraftar ve takım tarafından güzel bir şekilde uğurlandı.
8.maçta deplasmanda Nancy karşısına lider olarak çıkan Fenerbahçe rakibine 20 sayı fark atmayı başarıyordu.Nancy karşısında her periyod üstün bir oyun sergileyen takımda Jerrells,Gist ve Bogdanovic öne çıkan isimler olarak göze çarpıyordu.Sefolosha olmadan ilk kez Euroleague maçına çıkan Fenerbahçe'nin bu performansı taraflı tarafsız herkesin takdirini topluyordu.
9.maçta evinde Bilbao'u ağırlayan Fenerbahçe karşılaşmaya top16'yı garantilemek ve grubu lider bitirebilmek için çıkıyordu.Maça çok kötü başlanmış ilk devre farklı geride kapatılmıştı.Takım sanki saha değil gibiydi.Taraftar suskundu.Ateşleyici bir unsur yoktu sahada ve beklenmedik bir mağlubiyet geldi.Fenerbahçe bir anda lider olduğu gruptan son maçlar öncesi çıkamama ihtimaliyle karşı karşıya kaldı.
Ve son maç geldi çattı.Bütün sezon için kader maçı en önemli 40 dakikaydı.Evinde Cantu'yu yenebilen bir takım olmamıştı bu sezon.Fenerbahçe bir ilki başarmalıydı son 16 takım arasına kalabilmek için.Bunu başardı Fenerbahçe.Takımda Bogdanovic,Ukic ve Oğuz Savaş yıldızlaştı.Fenerbahçe maç boyunca çok savaştı.Cantu her fırsatta üçlük denedi ve başarı yakaladı.Fakat maçı çok isteyen ve savaşan Fenerbahçe Maçı kazanmayı başardı.Bilbao'nun Caja Laboral'i yenmesiyle de lider oldu Fenerbahçe.Bu başarı Euroleague'de grup aşamasını lider tamamlayan ilk Türk takımı olma ünvanını da beraberinde getirdi.Bir maç önce Euroleague dışında kalma ihtimali varken lider bitirmekte ancak Fenerbahçe'ye yakışırdı.Taraftar hala rahat maç izleyemese de Fenerbahçe'nin verdiği bu heyecan yetiyor herkese.
Top16 kuralarına 1.torbadan Barcelona,CSKA Moskova ve Real Madrid ile katılacak olan Fenerbahçe,Top 16 maçlarını açılması durumunda yeni salonunda oynayacak.Sakatlığı düzelen Engin Atsür ve Marko Tomas takıma katıldı.Mirsad Türkcan'ın da Top16 maçlarında saha olması bekleniyor.Final Four'un İstanbul'da yapılacak olması da Fenerbahçe'nin bu hedefe yürümesine güç katıyor.Taraftarıyla birlikte nice zaferlere Fenerbahçe.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bundan sonra yorumlarınız onaydan geçecek.Çünkü bazı yorumlar ahlaken uygun olmayabiliyor.

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More