Tofaş Kaptanıyla Konuştuk

20 Şubat 2017 Pazartesi

Marifet, İltifata Tabidir



Dün Türkiye Kupasının finalini izledim.İzlerken de bir şeyi fark ettim.Bazen önemli ayrıntıları gözden kaçırıyor ve oyunu (artı oyuncuları) mali kriterler ile değerlendiriyoruz.Bu tavrımız doğru mu? diye düşünürken soruyu maçın sonunda kazanan takım yanıtladı.

Maça Banvit hızlı başladı.Can Maxim’in baskısından etkilenmeyen Theodore’un yaratıcılığı ile ilk periyotta farkı 10 sayı üzerine kadar çıkarttılar.Anadolu Efes’in maçın başında bulduğu geçiş hücumlarını da kestiler.Fark 10 sayının üstüne çıkınca Dunston’ı pota dışına itmek için Kulig’i oyuna aldılar.İlk çeyreği 23-14 önde tamamladılar.Anadolu Efes’in tempo yapmasına izin vermediler.

2. çeyrekte Doğuş’un baskısı da Theodore’u yıldıramadı.Yine de Doğuş’un kritik hücumlarda rol oynayarak takımın skoruna katkısı oldu. Dış şutlar ile farkı kapatan savunmasını bir seviye üste çıkartan taraf Efes olurken, Banvit tempoyu kontrol etmeye devam etti. Fizik güçleri her iki pota altında da onların daha rahat ribaunt almalarını sağladı ve devreyi 38-32 önde bitirdiler.

Anadolu Efes 3. çeyrekte Heurtel ile etkili olmaya çalıştı. Theodore’un baskı karşısında yıpranmaması için Tolga Geçim topu hücum sahasına getirdi. Banvit hücumları daha kısır hale gelirken Anadolu Efes rakibin bu skor kaybını değerlendiremedi. Farkı bir ara 2 sayıya kadar düşürseler de Banvit ikili oyunlar ile tekrar oyunun momentumu eline aldı.14-12’lik periyot skoru ise kısırlığın göstergesi oldu. 52-44

Son çeyreğin başında Banvit oyunları Theodore üzerinden oynamaya başladı. Orelik’in ritm bulup üst üste 2 dış şutu sokmasıyla farkı 9 sayıya kadar çıkarttılar. Honeycut’ı da beş faulle oyun dışına çıkarttılar. Çeyreğin sonlarında Tolga oyuna girip topu hücuma taşıyan isim olmaya devam etti. Efes bir ara organize hücum edebilmek için 3 oyun kurucuyla sahadaydı. Derrick Brown’ın gayreti ile 1:50 kala fark 3 sayıya kadar düşse de Granger’ın amatörce yaptığı sportmenlik dışı faul  belki de oyunun sonuydu. Bu faulün ardından topa sahip olan Banvit’te Chappel (çok iyi spacing sonundaki ) dış şutu sokarak farkı tekrar açtı. Ardından Kulig’in faul atışları ve son dış şutu sokan Orelik’le skoru 75-66 yapıp kupayı aldılar.

Kupa’nın kazananlarından en önemlisi Saso Filipovski oldu. Sloven koç inandığı sistem ve inandığı oyuncular ile bu kupayı kazandı. Perasovic’e maç başında ve maç içinde bir çok kez üstünlük sağladı. Örneğin Saso oyunu sürekli kontrol etti,hücumu yavaşlattı. Hırvat koç ise karşı hamle yaparak oyunu koş koşa çevirecek cevabı veremedi. Perasovic’in maçın başında Alex Kirk’ü dışarıda tutarak rakibin fizik ve ribaunt üstünlüğünü öngörememiş olması da ayrı bir hataydı. Dış şutu istikrarlı olan ve Euroleague'de %40 ile 3 sayı atan Brandon Paul'de kenarda oturan diğer isimdi.

Kupa’nın bir diğer kazananları ise Banvit oyuncuları. Theodore hiçbir zaman bu derecede iyi bir oyuncu olarak anılmamıştı. Onun yükselişi önemli. Tolga Geçim ilk kupasını kazanırken Theodore’u rahatlatan adam oldu. Bu oyunu hem milli takım için hem de kendisi için büyük kazanç. Organizasyonun diğer isimleri de yükselen değerler olarak anılıyorlar ve bir kaçını gelecek senelerde Euroleague’de görme ihtimalimiz yüksek.

Son paragrafa gelirken Banvit’in tüm organizasyonuna geçtiğimiz yıllardan daha düşük bütçeyle bu kupayı kazandığı için teşekkür etmek gerekli. Onlar sporda mali gücün her şey demek olmadığının bir kanıtı daha oldularsa  “Bravo Saso Filipovski. Tebrikler Banvit” demekte görevim olmalı. Çünkü eskiler “Marifet, iltifata tabidir” derler.

Saygılarımla.

Giray ÖZKAN

Twitter:@giray73

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bundan sonra yorumlarınız onaydan geçecek.Çünkü bazı yorumlar ahlaken uygun olmayabiliyor.

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More