Geçen sezonun ortasından başladığı yapılanma ile gelecek sezon BSL'de olmayı hedefleyen Eskişehir Basket sezonun ilk kupası olan Federasyon Kupası'nı bugünkü finalde İstanbulspor Beylikdüzü'nü yenerek müzesine götürdü.
Halen 17 oyuncu ile resmi sözleşmesi bulunan ve sezon başından bu yana sadece Semih Erden'in sözleşmesini fesh eden Darüşşafaka Doğuş 2 yabancı transferini daha tamamlamak üzere.
Fenerbahçe hafta içinde bir çok kulübün yapamadığını yapıp, kadın basketbolunda bir tarih yazdı. Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı hafta içinde Euroleague Women'da 6. kez üst üste Final Four oynamaya hak kazandı. Bu 6 sezonda emeği geçen yönetiminden sporcusuna çok şey borçlu olduğumuz insanlara teşekkür ediyorum. Ve bu 6 sezonun tek eksiği olan kupayı da ellerinizde görmeyi diliyorum.Yolunuz açık olsun...
Bugün oynanan ve Fenerbahçe'nin 75-79 kazandığı derbi maçının analizini aşağıda yapmaya çalışacağım.Şimdiden iyi okumalar diliyorum.
Maça doğru başlayan taraf Galatasaray oldu. Fenerbahçe'nin karşısında tempoyu yükseltmeyerek yarı saha basketbolunu tercih ettiler.Fenerbahçe'nin hafta içinde kaybettiği Baskonia maçından da çıkarttıkları kopyayla sürekli potaya giderek oynadılar. Fenerbahçe bu bölümde devreye ne fizik üstünlüğünü sokabildi, ne de dış şutlarda başarılı olabildi. Pleiss ile ribaundları zorlayan, Daye'nin diri kalmasıyla orta mesafeden de skor bulan Galatasaray Micov'un da katkısıyla ilk devreyi 13 sayı fark ile 41-28 önde kapattı. 2. devrenin başındaki karşılıklı serilerden sonra Fenerbahçe Vesely ve Udoh ile kalın ve sert bir pota altına sahip olmanın, Bogdanovic,Nunnaly ve Dixon ile de organizasyon yapmanın avantajını yaşadı.Udoh'un pota altı veriminin artması ile oraya yardım gelmesi, dışarıda skor arayan kısalara ve Micov dışarıdayken arttırdıkları tempoya sebep oldu.Nunnaly ve Melih oyundayken çok kritik 3lükler buldular.Skora çok yardımcı oldular. Fenerbahçe son bölümde tempoyu iyice arttırdı. Kenarda az dinlenen Sinan takımın direncini arttırmaya çalışsa da başaramadı. Sonuçta Fenerbahçe bu sezon ki 4. Galatasaray galibiyetini elde etti. Maçın analizini yapıp bugünkü skorun nedenini aradığımda Fenerbahçe'nin daha kontrollü bir kulüp ve daha düzgün bir organizasyon olduğunu görüyorum. Çünkü Fenerbahçe bu maçı benç farkı (Nunnaly ve Melih ekstra katkısı) ve yaratıcı oyuncu kalitesi ile kazandı. Ergin Ataman'ın sezon başında yanlış kurduğu kadroyla,oyuncu trafiğindeki yoğunlukla bu maçı kazanması çok zordu. Galatasaray bu skoru ve yanlışı sezon başında aramalı. Bugüne gelince.Maçı iyi yönetti Ergin Ataman.Ama hazır olmayan Mc Collum ile Sinan yeteri kadar dinlenemedi. Pleiss pota altında çok uzun süre diri kalamadı. Ergin Ataman'ın Mc Collum çok büyük ücret ile Çin'e gitti demeci de bir hatanın itirafı aslında. Mc Collum'un Çin'den aldığı ücret, giden iki gard Russ Smith ve Justin Dentmon ile halen kadroda olup, maç kadrosuna giremeyen Bruno Fitipaldo'nun aldığı ücretin (3 oyuncunun toplamı 2.5 milyon avro) toplamından fazla değil. Galatasaray Mc Collum'u yüksek bulduğu ücret ile kadroda tutup, bu 3 ismi almayarak da tasarruf edebilirdi. Sonuçta yarış devam ediyor. Ancak Galatasaray 4. derbiyi de kaybederek öz güvenini oldukça sarsmış durumda.Tek çareleri ise Mc Collum'un forma girmesi olacak gibi...
Hep oyuncu postu mu olacak bu blogda dedim yaklaşık 5-6 saat önce.Sonra yükselen antrenörlere bir bakayım diyerek bu postun konusunu belirledim. Bu postun konusu şu anda Litvanya Ligi'nin 2. sırasında bulunan Panevezys Lietkabelis'in baş antrenörlüğünü yapan Kazys Maksvytis.
1977 doğumlu olan antrenör Litvanya'nın alt yaş gruplarında defalarca altın madalya kazanmış bir isim. 2010'da Aisčiai Kaunas takımında başladığı kulüp kariyerinde daha sonra Sakalai Vilnius ile profesyonel kulüp kariyerine geçiş yaptı. Ardından Neptūnas Klaipėda takımını çalıştırdı. 2012-13 sezonunda takımını Litvanya Basketbol Ligi üçüncü sırasına, bir sezon sonra (2013-2014) ise ikinci sırasına çıkartıp, Euroleague sahnesine çıkarttı. Bu sezon ise Lietkabelis ile ligi 2. durumda götürmesine rağmen Eurocup'ta pek büyük bir başarı elde edemedi.
Milli takım kariyerinde ise 1992 jenerasyonuyla 2008 U16, 2010 U18, 2011 U19 ve 2012 U20 şampiyonalarında altın madalya aldı. Bu jenerasyonda Ulanovas, Valančiūnas gibi isimlerin de antrenörlüğünü yaptı.
Genç baş antrenör tüm Litvanya'lılar gibi topu iyi paylaşan ve iyi şut atan bir takım yaratmış durumda. Savunmaları da yüksek yaş ortalamasına rağmen vasatın üzerinde. Aşağıda sezon başında Nizhny Novgorod ile oynadıkları Eurocup maçının özeti var. Basamakları hızla tırmanan ismi ileride Euroleague arenasında görme ihtimalimiz hiç de az değil...
Bugün gözlerimi çevirdiğim isim Hollanda'dan Thomas Van Der Mars. 2.08'lik pivot Portland ile NCAA macerası yaşadıktan sonra 2015-16 sezonu başında Kavala ile anlaştı. Bu kulüpte sadece 14 maça çıktı ve pek parlak bir performans gösteremedi. Bu sezonun başında Estonya ekibi Avis Rapla ile anlaşarak bu ülkeye gitti.Şu anda Baltık Ligi'nin en değerli oyuncusu ve 17.6 sayı, 11.4 ribaund ortalaması ile 22.7 verimliliğe ulaşmış durumda. Bu performans ile takımı ligin play-offlarına kadar çıkarttı. Estonya'da da ligin en ribaundçu ismi. İyi motive edildiğinde skora olumlu katkısı artıyor. Altta kendisi için hazırlanan videoyu görüyorsunuz. Gelecek sezon seviye atlaması benim için sürpriz olmaz. Kimbilir belki de kendisini 17-18 sezonunda TBL'de bile görebiliriz...
Bazı antrenörler vardır yarıştığı ligler ve kupalarda çalıştırdığı takımlardan fazla o kupayı kaldırmıştır. Ve çok az final kaybetmiştir. Bunlardan bir örneği şu anda Fenerbahçe'yi çalıştıran Zeljko Obradovic'tir. Euroleague'i en çok kazanan takım 9 kez ile Real Madrid olurken 2si Saporta olmak üzere tam 10 kez bu kupayı kazanmıştır. Bizim ülkemizde de bu duruma bir örnek var. Zafer Kalaycıoğlu bugün tam 11. kez Kadınlar Türkiye Kupası finaline çıktı. Geride bıraktığı 10 finali de kazanmıştı. Bugün 11. kez bu kupayı müzesine götürüp rekorunu daha da geliştirdi.Bu arada bir de ufak not iki kulüp Fenerbahçe ve Galatasaray'ın aldığı Türkiye kupası sayısına da erişti. Toplamda da 25. kupayı kazandığını eklemem gerekli.Hayırlısı olsun...
Yakın Doğu Üniversitesi KKTC'ye Fiba'ya bağlı bir federasyon tarafından verilen ilk kupasını kazandırdı dakikalar önce.Kadın basketbolunu çok iyi bilen (jwsbasketball.org sitesi genel yayın yönetmeni) Aykun Murat Alan'la yaptığım bu programda onların hedeflerinin çok yukarılar olduğunu ve BGD ile birleşmelerinden sonra çok büyük adımlar atacaklarını söylemişti.Geriye tek bir hayalleri kaldı.O da KKTC'de bir resmi maç oynamak.Umarım bu hayallerini de gerçekleştirirler.İlk kupa yavru vatana hayırlı olsun...
Bazı isimler vardır. Haklarında karar vermek zordur. Ya kendilerini çok iyi satarlar.Ya da ürünlerini çok iyi satacak birini bulurlar. Ama o ürünü yaldızlayacak marifetleri de vardır. Son dönemde sürekli şaşırtan Ergin Ataman'da bu ayarda bir koç. Baktığımızda Türk basketbolunun son 22 yılda aldığı 3 Avrupa Kupasında da adı asistan ya da baş antrenör olarak var. Ama en üst düzeyde 25-30 milyon dolar denen kadroları ve bu kadrolardaki Rakocevic,Nachbar gibi isimleri idare edememiş biri. Son yıllarda takımına gelen giden oyuncu sayısının belli olmadığını ama Türkiye ligini iyi bildiği için kendisini hep kurtardığını gördük. Son Real Madrid galibiyetinden önce Banvit ile başlayan ve Gaziantep ile sona eren bir seride 3 yenilgileri mevcut. Ama bu dönemde Darüşşafaka gibi çok potansiyelli bir ekibi de yendi. Kendisinden büyük bütçeli ekipleri yenerken sesi hep gür çıkar ama Banvit ve Gaziantep yenilgilerinde bütçe cümlesini de pek duymadık. Obradovic'in kendisi sayesinde bu ülkede olduğunu da söylüyor. Kısacası ben ne olduğuna karar veremedim. Ergin Ataman İn midir?Cin midir? pek anlayamadım...